bugün

entry'ler (28)

itiraf sözlük

çok yakın gelecekte kötü sözlük bünyesine dahil olacak olan sözlük.

hala bugün kötü sözlük mü, o da nesi? diyenler için;

http://www.kotusozluk.com/

düşük tuşe

yetenek sizsiniz türkiye isimli yarışma programının 30 ocak tarihli yayınında ekran karşısına çıkan ve pek çok insana birkaç dakikalığına yaptıkları ne iş varsa o an bıraktırıp televizyonun karşısına geçirten, kesin yarı finale kalır, hatta daha da gider dedirten ve ne yazık ki(!) yüce yeteneksiz siniz türkiye jürisinin kendiyle çelişircesine aldığı karar sonucunda yarı finale bile taşınmayan gruptur.

harika bir ses, müthiş bir yetenek daha uçup gitmiştir show tv ekranlarından. işin garip kısmı onca dandik(!) sese sahip kişi yarı final heyecanı yaşayabilecektir ancak onlar orada olamayacaktır.

zihin gücüyle arabayı kontrol etmeye çalışmak

Chris evans, dakota fanning, camilla belle ve djimon hounsou'nun başrolleri paylaştığı push isimli enteresan filmin afişinde görülebilecek durum.

sürü psikolojisi

Özgüven yoksulu kişilerin, sürüyü meydana getiren diğer kişileri tanrı ilan edercesine her yapılanı sorgusuz kanullenmeleri sonucu ortaya çıkan görüntü kirliliğinin nedeni.

Ancak; toplumun bir parçası olmaya kendini adamış, sürünün bir parçası olmaya çalışan, kendi hakkında bile karar verebilmek için toplumun ne diyeceğini düşünen aciz insanlardan biri olmak kolay iş sanmayın.. Hatrı sayılır derecede zordur bunu başarabilmek. Toplum, öyle herkesi içine almaz, sürüsüne katmaz.

Potansiyel bayan adaylardan bahsedelim mesela;

Önce salak olacaksın, ya da tipin öyle gösterecek.
Politik olacaksın. Yapılan espriyi anlamasan da, anlamış gibi yapacaksın.
Dişlerin beyaz değilse, yandın! Sürekli gülümseyeceksin.. Ağzın daima kulak memelerine eş hizada olacak.
En az bir tane günün olacak. Altın, dolar, sterlin, artık hangisi cazip gelirse.
Mecazi anlamda kulağın delik olacak. Her taşın altından çıkacaksın..
Damarını ezseler de, fevri hareketlerde bulunup bakışların odağı olmayacaksın.
Ortamın nabzını tutana yakın olacaksın. Gözüne girebilmek için bildiğin tüm taktikleri uygulayacaksın. (Çocuğu falan
varsa onunla ilgilenmek, övgüler yağdırmak, hakkında sürekli bilgi toplayıp çok seviyormuş havası yaratmak vb. Kocasına
fazla bulaşılması tavsiye edilmez. Kaldı ki yerinde gözü olan diğer sosyal psikopatlar anında havada olmayan aşk kokusu yaratabilirler.)

Ve daha da uzayıp gidebilen bir dizi saçma kriter..

Tüm bunların farkındalığına sahip, nev-i şahsına münhasır insanların pek sevilmiyor olmasına şaşmamak gerek.

esin konanç

doğu akdeniz üniversitesi hukuk fatültesi 2009 yaz okulu öğrencilerinin bugün saat 14:30'da gerçekleştirilen ceza genel 2 final sınavı sonuçlarını en geç yarın*a kadar açıklaması özlenen dekan.

kıbrıs türkçesi

kıbrıs ve kıbrıs şivesi ile uzaktan yakından ilgi ya da alakası olmayan kimselerin, avrupa yakası izledikten sonra Ata demirer'in çok iyi yaptığını sandıkları şivedir.

(bkz: taklitlerinden sakının)

avrupa yakası

tamamen tesadüf eseri şahsımın diğer kanallardaki reklam kuşağı nedeni ile ATV izlemeye kadar vermesi sonucunda karşılaştığı manzara ile birlikte ufak çaplı bir sinir harbi geçirmesine neden olan dizi.

kıbrıslılar ve kıbrıs'ta kullanıldığı sanılan dil ile ilgili gereksiz ve aşağılayıcı bölümün yayınlandığı gün itibariyle ada sakinlerinden tepki görmüş ve halen görmeye devam etmekte olan dizidir de ayni zamanda.

facebook yardımı ile açılan pek çok grupta ciddiye alınmayı bekleyen kıbrıslılar'ın aşağıdaki gibi pek çok şikayet oklarını yönelttiği dizi de denilebilir.

'' Neler neler, ne kültürler geldi geçti bu adanın üstünden.. Adaca bir silkinsek, neler çıkar içimizden kim bilir.. O kadar zengin, o kadar mükemmel, o kadar saf ve doğal bir dile sahibiz ki, bundandır şikayetimiz.. Ya da bazı kişilerin değimi ile 'kompleks'imiz..
Bu kadar zengin bir kültür ve dile sahipken biz, yansıtılanın bu denli bayağı ve aşağılayıcı olması incitiyor bizleri.. Kaldı ki dizinin söz konusu bölümünde işlenen ve Kıbrıs'ta konuşulduğu varsayımı ile yansıtılmaya çalışılan lehçe; 'Londrez' diye adlandırdığımız kesime ait olmakla beraber, yıllarca adadan uzak, ingiltre'de yaşam sürmüs ve bundan dolayı içlerindeki ada hasreti ile halen kıbrıs ağzı ile konuşmaya çalışmaları dolayısı ile ortaya çıkan enteresan bir konuşma biçimidir.
Öte yandan, dizide ya da dizilerde kullanılan, Türkiye'nin çeşitli yörelerine ait ağızlar eleştrilmiyor ise, bu biz eleştirdiğimiz zaman bize kötü yönde mal edilmesini gerektirmemektedir. Doğru ve en azından dalga geçmek maksadı ile kullanılmadığı sürece kim, neden buna karşı çıksın ki? Ancak bu kadar bariz bir şekilde bizler ve bizim kültürümüz ile dalga geçilmesine sessiz kalabileceğimizi sanmıyorum.
Dertleri Kıbrıs kültürünü tanıtmak ise, buyursunlar gelsinler, gerek bizzat ben, gerek yoldan geçen herhangi bir kimse elinden geldiğince kültürü tanıtmaya gönüllü olacaktır. Ha yok, dertleri bizim ensemizden insanları eğlendirmek ise, işte bu noktada bizim de söyleyecek birkaç bir şeyimiz olacaktır elbet. ''

son zamanalrda adadan bu ve buna benzer tepki ve eleştriler almakta olan, bunlara karşılık Kıbrıs halkına koca bir özür borcu olan dizidir kendileri.

ayrıca 40 yıllık ceviz macununu 'ceviz reçeli' yapmış olmakla kalmayıp, gerçeği yansıtmayan alakasız ve saçma replikleri kıbrıs halkına mal etmişlerdir.

'gezdirin gendi gendini' gibi bir cümle nereden çıkmıştır, bilemiyor olmakla birlikte, bir işi yaptınız da yaptınız, bari 'mısmıl' yapın demeden geçemeyeceğim dizidir!

muzaffer kushan

kesinlikle diyetisyen olmayan, kliniğine ya da sağlık(!) kampına onun şöhretine şöhret katmak amacı ile giden gazetecilere ' aman ha, sakın diyetisyen falan yazmayın!, ben cerrahım' diye tembih geçen sosyete doktoru.

-mış,-muş lar bir yana, gözümle görüp bizzat şahit olduğum üzre, sahibi olduğu klinikte insanları gereken sağlık kontrollerinden geçirmeyen, giriş anında resepsiyonda bulunan 'banu' isimli bayan tarafından verilen anketvari ve üzerinde 'ailenizde kalp hastası var mı?' gibi soruları barındıran 2 sayfa kağıt hazırlatıp dağıttıran, bu kağıdı baz alarak sağlama amacı ile yeniden kontrol yapmayan insan kişisi.

gelenlere nisbet yaparcasına, 'sizin gibi enayilerin ensesinden kazandığım paralardan aldım' dercesine evinin önünde sergilediği klasik arabaları bulunan, 'ben size değil, siz bana muhtaçsınız' modunda olup, gelen insanları her daim küçük düşürme politikası izleyen, kendi ağzından çıkan bir cümleye göre, daha uzun yıllar yaşayıp çeşitli nedenlerden ötürü kilo alan insanları sömürmeye devam edecektir.
şu sıralar kliniği sınırları dahilinde kalbi duran 'dila'nın' ölümü ile ilgili açıklamalarını halk ile paylaşan, bundan sonra zor hayır eder denilesi varlık.

çeşitli söylentilerin ve kulaktan dolma haberlerin yanı sıra, 'orada bulunup dila gibi bir sağlık(!) programına katılan, seni tanıyan insanları da mı kandıracaksın!?' diye sorulası, niye oradaki insanların çıkıp tek kelime etmediklerine şaşılası bir şaşkınlık geçirilmesine neden olan, burayı kapatırsanız ben dünyanın her yerinde iş bulurum diyebilecek kaabiliyete sahip insan.

'herkese ayni diyeti mi uyguluyorsunuz?' sorusuna verebilecek mantıklı bir yanıtı olmadığından, bilmem nerden onaylı sağlık şeysi bu, dünyanın her yerinde geçerli diye kıytırık bir yanıtla halkın kafasını karıştıran, 130 kiloluk bir insanın da 80 kiloluk bir insanın da önüne ayni yemeği koyan, 'lan bunların metabolizması ayni mi!?' diye isyan ettiren cins.

-adam 130 kilo, günde 1500 kalori alıyor, bunun bünye zaten oturduğu yerde bunu yakıyor, üstüne bir de 14 km yürüyor, al sana günde 1 kilo veriyor'

-diğeri desen zaten 80 kilo.. e o da 1500 alıyor.. peki onun metabolizması aldığı bu kadar kalorinin ne kadarını yakıyor? sonra bir de 14 km yürüyor, ancak aldığı 1500 kaloriyi veriyor, sabah 8 de tartıya çıkıp; 'lan o kadar yürüdük, o kadar jimnastik yaptık, diyet dedikleri sağlıklı(!) şeyleri yedik, nasıl oldu da ben 200 gr. aldım laaaan!?!?!' diyor...
bu kadarla da kalmıyor..

vicdan azapları mı istersin, 'o kadar para verdik, zayıflamaya geldik, kilo alıyoruz!' diye bunalıma girenler mi istersin, sırf bu yüzden önüne konan yemeğin 'kafasına göre!' yarısı yemeler mi istersin, 'ekstra egzersiz yaparsam daha hızlı kilo veririm' diye düşünüp çift orman diye adlandırdıkları, 7 km lik ormanı günde 4 kez yürüyenler mi istersin, sabah tartıda zayıflamış görünmek için magnezyum içip tüm günü tuvalette geçirenler mi istersin de istersin...

bunların kontrolünü yapamayan bir canlı işte.. tabi olayın gerçek yüzünü bilmeyenleri televizyona çıkıp; ' garsonlarım her yemek saati listelerle dolaşıp kimin yemek yemediğini tespit ediyor' diyerekten kandırıveriyot..

garsonun umrunda mı? alan memnun satan memnun..

yemek takaslarına ne yazık ki müdahale edemeyendir de ayni zamanda.. masa başında dönüp duran, 'yemeğini yemiyeceksen bana verir misin?' diye soran, sabah aldığı 200 gr. dan şikayetçi olan kişinin de; 'evet, zaten ben yemesem daha iyi' diyerek tabağını verdiği kişiler de mevcut bu sağlık(!) kampında..

her koyun kendi bacağından.. dercesine 'siz bu kafayla zor kilo verirsiniz' diyen, 'e bunu bildiğimiz için sana geldik be adam' denilesi, televizyonlara çıkıp; 'önemli olan kafayı değiştirmek, diyet programını herkes verir' dedikten sonra insanları kafalarını değiştirmedikleri için azarlayan.. 'sen necisin burada? biz onca parayı sana niye veriyoruz?' denilesidir de ayni zamanda.

tabii ki adam insanların beynini açıp içine 'yemek için yaşama, yaşamak için ye!' felsefesini sokamayacağından oraya giden insanların da çaba göstermeleri gerekmekte.. ancak insanlar buna dünden razı ki bir başkasına değil de sana gelmişler.. ticaretten azıcık burnunu çıkarıp ona muhtaç olan insanlara yardım elini uzatsa tam süper olacak denilesi..

sonuç olarak insanları ayaklı para olarak gören, bir zamanlar yaptığı ismin meyvelerini yiyerek hala bugün karnını doyuran, yine bir zamanlar yaptığı ismin oltasına yakalanan ünlü simaların rabetiyle ününe daha da ün katan, bırak sen bu işi, git arabalarınla oyna denilesi, bir geç kızın hayatının sonlandığı mekanın işletmecisi olarak hafızalarda yer etmiş diyetisyen çakması.

dau sözlük

an itibariyle sol frame'nin sayfa sayısı olarak 24 sayısı ile buluştuğu sözlük. *

dau sözlük

10 online ve tamamen aktif yazarlarının başarısı sonucu, an itibari ile başlık sayısı ile uludağ sözlük'ü geçmiş olan okulumun sözlüğü.

uludağ sözlük: 225

daü sözlük: 227

calismayip calisan ogrenciden yuksek alan ogrenci

(bkz: zeki)

danışıklı dövüş

sansasyon yaratmak amacı ile başvurulan, kısa sürede somut sonuçların doğmasına sebep durum.

dan

ismin beş hal ekinden biri olan -den in ses uyumundan dolayı değişmiş hali.

klasik koşullanma

her şartlanana 'pavlov'un köpeği' yakıştırması yapılma sebebi, psikolojik bir kavram.

şebnem ferah

Her ruh haline ve her bünyeye hitap etme başarısına sahip, insanın ruhunun derinliklerindeki dışa vuramadığı eşsiz duygulara hükmedebilen, kıbrıs'ta konser vermesi en çok istenilen sanatçı.

bakirkoy devlet hastanesi

Haluk Levent - Deliler dinlerken insanın anımsayabileceği mekan.

spaltula

beni keşfeden, halen gerçek olduğuna inanmakta zorlandığım, pek çok kez uykusundan alıkoyduğum yazar. Can simidi, yaşam destek ünitesi. Gripin ve Windows media player kelimelerini ayni cümle içerisinde kullanabilme sebebim, can dostum güzel insan.

akvaryumdaki baliklari izlemek

Huzur bulmak, rahatlamak ya da stres atmak için uygulanan bir yöntemdir. Birkaç saat sonunda kişiyi huzrun değil, sinirin bulduğu gözlenebilir.

üniversiteye arabayla giden avam

genellikle özel okullara mahsus bir durumdur. Gelinen araba, arabadaki benzin, varsa modifiye vb. şeyler baba parası ile alınmıştır. En fazla arkadaş çevresine sahip, en polüler kişi/kişiler olduğu sanılsa da, tam aksine tanıyan tanımayan herkesin içten içete küfrettiği kişi/kişilerdir.

rap

bilgi sahibi olmadığı halde, bilir pozlarında görünmekten zevk alan toplumumuzdan nasibini almış ve bu kişilerce ritm ve melodi eşliğinde hızlı konuşma sanatı olarak tanımlanan, yovv yovv ile eş anlamlı olduğu sanılan bir müzik türü.